Ali bey, İş'te İnsanlar okuyucularına Ali Bahar'ı anlatır mısınız?Ali Bahar, Antalya'nın merkezinde doğmuş bir kişi. Şarampol’de Giritli bir ailenin çocuğu. Klasik olması gerekirse ilk, orta ve liseyi Antalya'da okudum. Üniversite hayatına gelirsek, inşaat mühendisliği bölümünü bitirmiş, aynı zamanda inşaat mühendisliği okurken de pedagojik formasyon da almış birisiyim. Bunu çok önemsiyorum çünkü mühendis dediğiniz zaman tamamen matematik ile alakalı birisi karşınıza çıkıyor fakat işin sosyal, insani tarafına bakınca o pedagojik formasyonun beni daha ne kadar fazla geliştirdiğini görebildiğimi düşünüyorum. Matematiğin yanında sosyal tarafa da çok fazla etki ettiğini düşünüyorum. İnşaat mühendisi olduktan sonra 3 yıl çalıştım ve çok genç yaşta şantiye şefi olabildim. Daha sonra kısa dönem olarak askerliğimi tamamladım. Askerlik sonrasında da ticaret yapmaya karar verdim. Çünkü ailemin tamamı ticaret erbabı, tacirdiler. Hep gıda işi ile uğraşmışlar. Dedemden, babamdan gelen bir tüccar olma alışkanlığı vardı. Her ne kadar mühendislik okumuş olsam da evde alınan ve verilen nefes bu olunca sizde de ister istemez bu yetenekler oturmuş oluyor.2021 yılında hedefleriniz arasında yeni ürünler var mı?Var, ürün yelpazemizi zaten sürekli olarak inovatif ürünlerle geliştiriyoruz. Yurt dışı ihracat tarafımızı da çok fazla geliştiriyoruz şu anda ve çok iyi gidiyor. Yine yurt dışında Avrupa’ya satabileceğimiz ürünler için Amerika’da yatırım yapma planları üzerinde çalışıyoruz çünkü Avrupa ve Amerika'dan konserve ürünlerimize inanılmaz talep var. Fakat bu ürünleri şuan mevzuat durumlarından gönderemiyoruz. Dolayısıyla belki bu ülkelerde yatırım yapmayı araştırıyoruz. Bu bizim için önemli bir atılım. Ayrıca et ve süt ürünlerimizde birçok distribütörlüğümüzün yanı sıra gayrimenkul geliştirme ve sigorta ile ilgili şirketlerimiz var. Böylece 6 tane firma ile Antalya'ya hizmet ediyoruz.Ali bey, konu gıda ve üretime gelince aklıma hemen, son zamanlarda sık sık karşımıza çıkan, ürünlerdeki fahiş fiyatlar ve katkı maddeleri ile ilgili neler söylemek istersiniz. Gerçekten fahiş fiyatlar var mı?Şimdi, bu konuda bakanlıkların iyi çalıştığını düşünüyorum. Ürünün arkasında ne yazıyorsa içinde de onun olduğunu düşünüyorum. Özellikle gıda konusunda Tarım Bakanlığı’nın ürünlerin incelenmesi konusunda oldukça etkin olduğunu düşünüyorum. Ürünlerin fahiş fiyatlarına gelince, burada şuna dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ürünün raftaki fiyatıyla değerlendirilmesinin yanlış olduğu kanısındayım. Eğer bir ürün fahiş fiyatsa, bunu raf fiyatıyla cezalandırmak doğru değil. Bunun hammadde tarafına bakmak lazım. Biz şimdi şunu görüyoruz, bizim ürünlerimizde fiyatlarlar çok hızlı artıyor, sebebi tamamen hammadde kaynaklı. Hindi etinin son raf fiyatına gelene kadar nelerle karşılıyor hindi eti, yem yiyor, bugün soya, mısır, buğday fiyatları inanılmaz artıyor. Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada artıyor. Vitaminler, premiksler, bunlar dolarla, kur ile alakalı. Dolar artınca onların fiyatı da otomatik olarak artıyor. Biz üreticiler de o zamlar ile karşılaşınca, o ürünü nasıl zamsız getirebiliriz raflara. Eğer bu işin derinine inebilirsek, daha kalıcı halde çözümünü sağlarız. Örneğin ben bir araştırma yaptım. Bugünlerde en fazla zamlanan ve şikayet ettiğimiz tavuk fiyatlarını üretici arkadaşlarıma sordum ve korkunç zarar ettiklerini söylediler. Bilançolarına bakarsanız, 2020'de zarar açıkladığını göreceksiniz. Şimdi burada bir paradoks yok mu? Tavuk fiyatları çok çıktı şikayet ediyoruz, üreticilerde zarar ettiklerini söylüyor. Yani, hem yiyen şikayetçi, hem de üreten.Türkiye’de 11 Mart 2020 tarihinde başlayan ve neredeyse ikinci yılına yaklaşan koronavirüs pandemisi süresinde, Antalya OSB’de neler yaşandı, neler değişti?Buradan ben tekrar, profesyonel çalışan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Biz Antalya OSB’de üretimi bir gün dahi durdurmadan bu işi başarabildik. Bütün sosyal koşulları kontrol altında tutmaya çalıştık. Bu servisler ilgili daha hiçbir kanun çıkmamışken, biz servislerdeki kişi sayısını azalttık. Daha kimse kurmamışken, dezenfektan timleri kurduk ve gerekli hijyeni sağladık. Daha hiç kimse dağıtmamışken biz maske dağıttık. Antalya OSB’nin en büyük özelliği şudur, bir sanayicinin işi beşinci dakika da görülmezse devreye ben girerim. Sanayici hız ister. Biz sanayicinin hızına ayak uydurmak zorundayız.Bölgede iş yapanlardan neler bekleniyor? Bu beklentilerin gerçekleşmesi için sanayicilere gereken destekler veya kolaylıklar sağlanıyor mu?Zaten biz burada sanayiciye gerekli destekler ve kolaylıklar sağlanmasının temsilini yapıyoruz. Biz onların lobi gücünün arttırılması felsefine kafamız takık. Yani biz devlete ve şehre en iyi pas veren olmaya çalışıyoruz ve biz tekil projelerin kişileri parlattığına, entegre projelerin şehre değer katacağını düşünüyoruz. Bu yüzden de tekil projeler ile ilgilenmiyoruz. Teknopark projemiz, okul projemiz, OSB içinde yaptığımız otel projemiz, kreş projemiz, kapalı spor salonu içerisinde yaptığımız tırmanma duvarı ile turizmin çeşitlenmesi gerektiğini sözde bırakmayan, özde turizmin nasıl çeşitlenebileceğine, yaptığınız küçük bir dokunuşun, gelecekte kurulacak kulüpler ile gelecekte oradan yetişecek hocalar ile Antalya'nın bir tırmanma ile alakalı bir turizm destinasyonu olmasını temelini attığımız herkese gösteriyoruz. Biz kültürünü oluşturmadığımız hiçbir stratejiyi açıklamıyoruz. Konuştuğumuz her şeyin önünde ve arkasında çok ciddi bir çalışma ekibi, çok ciddi bir çalışma zamanı ve oluşturulmuş kültürü var.Antalya'da pandeminin en fazla vurduğu sektörler hangileri oldu. Bu sektörlerin eski hallerine dönebilmesi ne kadar zaman alacak?Antalya mucize bir şehir. Turizmi sekteye uğradığında, gördük ki tarımı ile ön plana çıktı. Yani burası öyle mucize bir şehir. Burası böyle sorunlar yaşadığında devletin bütün yumuşak avuçları bizlerin üzerindeydi. Biz devletimize teşekkür ediyoruz. Tüm kamu bankalarına ve finans şirketlerine ayrıca teşekkür ediyoruz. Tabi, daha iyisi olmaz mıydı, elbette olurdu. Biz bunların söylemlerinde zaten bulunuyoruz. Bizim söylemlerimiz takip ediliyor ve en kısa sürede bizlere dönüş yapılıyor. Ev dışı tüketimde ve turizm tarafında ki tedarikçi firmalar kısmında Antalya'da ki şirketler çok ciddi sorunlar yaşıyor ve yaşamaya devam ediyor. Restoranlar ve bunlara tedarik yapan şirketler çok büyük sorunlar yaşıyor. Ev dışı tüketim ve turizm tedarikçisi firmalarımıza büyüteçle bakıp yardımda bulunmamız çok önemli. Bunun dışında şehir esnafı da ciddi anlamda zorda. Bunlara uzun vadeli çözümler bulmamız lazım, nasıl ki tarımın yüzde 50 faizini devlet karşılamak suretiyle tarım destekleniyorsa, şuan bu bölgede ki restoranlarda, kafelerde ve bu pandemiden çok etkilenmiş sanatçılarımız, sanat çalışanlarımız, aynı tarım sübvansiyonları gibi pandemi sübvansiyonları ile 2 yıl ödemesiz minimum 7 yıl ödemeler ile desteklenmesi gerekiyor.Bölgenizde faaliyet gösteren sanayicilere alt ve üstyapı hizmetlerinin yanı sıra başka hangi alanlarda ne gibi hizmetler sağladınız? İlk kez sizin başkanlığınız döneminde hayata geçen hizmet ya da uygulamalar nelerdir? 2021 yılında neler yapmayı planlıyorsunuz?Antalya OSB Türkiye'nin alt ve üst yapısı en gelişmiş organize sanayi bölgesidir. Bunun dışında yaptığımız şeyler, biz örneğin okulu aldık. Okulu almadan önce kurduğumuz eğitim birimi bu güne kadar 9 bin tane sertifika vermiştir. Bu başka bir OSB’de olmayan bir şeydir. Petrol istasyonumuzu yap işlet devret ile yaptık ve sanayicimize daha ucuz akaryakıt sağlıyoruz. Jandarma karakolunu içeriye getirmişizdir ve böylece buradaki güvenliği maksimum seviyeye çıkardık. Otel yaptık. Pandemi de bile yüzde 95 doluluk ile çalıştı. 'Çalışan anneyi çocuğundan ayırmayacağız' dedik ve 96 kişilik kreşimizi gerçekleştirdik. Selçuklu mimarisine uygun camiinin içerisi hattatlar tarafından el işçiliği ile yapılmıştır. Türkiye’nin ilk serasını kurmuş OSB biziz. Yıllık 350 bin bitkiyi sanayicimize ücretsiz kazandırıyoruz. Bunun dışında Türkiye'nin ilk çamur kurutma tesisini kurduk. Bu yaptıklarımızın karşılığını da 3 birincilikle aldık. En çevreci, en yeşil, en doğal OSB seçildik. Mayıs ayında teknik kolejimiz geliyor. Antalya OSB Teknik Koleji. Burada yemesi ücretsiz, kıyafeti, eğitimi ücretsiz, yeni tip bir anlayış ile her çocuğumuzun bir yabancı dil bileceği bir okul olacak. Rehberlik ile pedagoglarla çocuklarımızı geleceğe hazırlayacağız. Arkasından da Teknoparkımız geliyor. Arkasında 27 parsel ile laboratuvarları 60 tane startap, 50 tane kuluçka, tasarım ofisleri, atölyeleri ile teknoparkımız gelecek. Daha saymadığım, Dış Ticaret İstihbarat Merkezi var. Bu da Türkiye'de ilktir. 2 yılık bir çalışmanın sonunda kurulmuştur. Bize başvuran kişiyi ihracata başlatabiliriz, bize başvuran kişiye çok cüzi rakam ile nereden ithalat yapacak, nereden ithalat yapacak dosyayı eline verecek Türkiye’de ki tek kurumuz. Bunun dışında Genç OSD'yi kurduk. Benim Başkanlığımdan bırakacağım şu ana kadar en gurur duyduğum master projemizdir. OSB’deki sanayicilerimizin çocuklarından oluşan ve 38 yaşına kadar içinde kalacakları bir yer Genç OSD. Şuan 70'e yakın kişi var ve ben onlarla gurur duyuyorum.Ali Bahar’ın Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığına uzanan yolculuğunda neler yaptığını, bundan önce hangi görevlerde bulunduğunu merak ediyoruz. Sivil toplum kuruluşları, SİAD'lar ve meslek örgütleri size ne anlam ifade ediyor. Bu kuruluşlar sizce Antalya'nın gelişip güçlenmesi için yeterli gayreti gösteriyor mu?Sondan başlamak isterim. Bundan yıllar önce bir toplantıya katıldığımda bir kişi bir görüş bildirmişti; ‘Antalya'da SİAD bolluğu var. Her yer SİAD’ demişti. Bunun üzerine ben bir söz almıştım. Ben Antalya'da bu kadar SİAD olmasını çok destekleyen birisiyim. Çünkü insanlar bir araya gelerek bu SİAD'ları kurmuşlar. Ne mutlu ki insanlar görüş bildiriyorlar, ne mutlu ki toplu halde istişare ederek faydalı olmaya çalışıyorlar. Bence bu SİAD'ları kuran ve burada çalışan herkesin elinden öpmek lazım. Bence SİAD bolluğu yok. İlk sorunuza gelince, ben 20 yıldır Ticaret Sanayi Odası içerisinde her görevde bulundum. 2 defa meclis üyesi oldum. Bir defa meclis başkan vekilliği yaptım. Yönetim kurulu üyeliği yaptım. Onun dışında ANSİAD'da çok uzun zamandır bulunuyorum. AOSB’ye gelince burada da 2 dönem yönetim kurulu üyeliği yaptım. Sonra başkan yardımcılığı ve 2 dönemdir de başkanlık yapıyorum. Ayrıca Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu, Türkiye'nin bütün OSB’lerini yöneten bir kuruluşta geçen dönem başkan yardımcılığını, şimdi de yönetim kurulu üyeliğini yapıyorum. Ayrıca Ticaret ve Sanayi Odasının meclis üyeliğini yapıyorum. Aynı zamanda da TÜSİAD'ın üyesiyim. Bunların dışında Antalya OSB Teknoloji Geliştirme Bölgesinin yönetim kurulu başkanlığını yapıyorum.Antalya'yı 2021 yılında neler bekliyor. Geçtiğimiz yıllara geri dönebilmemiz ' mümkün mü?2021’den umutluyum ancak 2020’nin yarası 2021’de sarılır diyemeyiz. Muhakkak bu 2020'nin yarattığı sorunlar en az 3 yıllık veya 5 yıllık bir dilimde etap etap çözülecektir. Özellikle bu yıla çok dikkat etmemiz gerek. 2021 şaka yapılacak bir yıl değil.Yeni yetişen nesil gençlerin, yaptıkları işlerde başarılı olabilmesi için sizin ne gibi öğütleriniz olacak?En sevdiğim şey gençlerin olduğu yerde konuşmak. Burada tek cümlede her şeyi anlatabilirim. Barack Obama'nın eşi Michelle Obama'nın veda konuşması beni çok etkilemişti. Bende aynı sözleri söylemek istiyorum: ‘Gençler, umutlu olun, odaklanın, kendinizi güçlendirin ve cesaretli olun.'
Antalya Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ali Bahar, Antalyalı sanayicinin sorunlarını, beklentilerini anlattı, biten ve planlanan projelerin ayrıntılarını paylaştı. Proje üretilmesindeki en önemli faktörün para yönetimi olduğuna dikkati çeken Bahar, özellikle büyük projelerde nasıl kârlılık sağlandığını rakamlar ve somut örneklerle açıkladı. Uzun süredir projelendirme çalışması devam eden Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TGB) ile ilgili somut adımlar atıldığını vurgulayan Bahar, 2020 Mart ayında TGB'nin temelinin atılacağını söyledi.25 MİLYON TL GELİRŞimdiden farklı alanlardaki firmalardan başvuru aldıklarım belirten Bahar, “TGB'nin alt yapısı bitmek üzere. Umuyorum ki mart aynıda temel atacağız. Yaklaşık 55 bin metrekare alandan bahsediyoruz. Bu alanda startup, kuluçka merkezleri, laboratuvarlar, hangarlar ve yaşam alanları olacak. Toplam maliyet ise 30 milyon TL olacak. Biz alanı biner metrekare olacak şekilde parsellere böldük. Şu an elimizde 32 parsel var. Bu parsellerin metrekaresini de 120 dolardan 35 yıllığına tahsis edeceğiz. Bunun getirişi de yaklaşık 25 milyon TL olacak. Yani ne yaptık para yönetimini bumerang gibi kullandık. Bumerangı attık ve geri alacağız. Sonra aynı kaynakla başka projeler üreteceğiz. Bu alandan tüm firmalar yararlanabilecek. 10 parselin satışı ile ilgili başvuruyu da aldık" dedi.LİSEMİZ YENİDEN DOĞACAKSon dönemde OSB yönetimini en çok heyecanlandıran projenin meslek lisesi projesi olduğunu vurgulayan Bahar, "Eğitim bizim için her zaman öncelikli. OSB alanı içindeki meslek lisesi bambaşka bir vizyona bürünüyor. Çok yakın zamanda temelini atıyoruz. Kapalı, açık sahalarımızı, yemekhanelerimizi size tanıtacağız. Sınıflarımızın tamamı çok modern hale gelecek. Tabi bunlar betonla ilgili kısımlar. Asıl zor olansa vizyonu geliştirmek. Biz bu çalışmada çocuklarla konuştuk, onları anlamaya çalıştık. Gördük ki çocuklar mutsuz. Özgüvenleri yok olmuş. Şimdi biz 14 bölümü 6 bölüme indiriyor, tamamen yeni jenerasyon konular seçiyoruz. Sanayicimizin ihtiyaç duyduğu konular. Pedagog ve rehberlik öğretmelerimizin olduğu bölümler oluşturuyoruz. Disiplini de sporla sağlamayı planlıyoruz" diye konuştu.EĞİTİM HAVZASI OLUŞACAKMeslek lisesi ve TGB projesinin tamamlanması ile OSB içinde geniş bir eğitim havzası oluşacağını dile getiren Bahar, şöyle devam etti: "Biz proje yaparken geleceği de planlıyoruz. Bütün projelerin de birbiri ile etkileşim içinde olmasını sağlıyoruz. Şimdi meslek lisesini açacağız ardından TGB projesi tamamlanacak. Lisedeki öğrencimiz okuldan çıkacak şirketlerin Ar-Ge faaliyetlerine tanık olacak. TGB'nin kafesinde çayını içecek oradakilerle etkileşimde bulunacak. Antalya Bilim Üniversitesi ile birlikte tam bir eğitim havzası olacak. Biz alanı bambaşka bir yer haline getireceğiz. Tüm yol çizgilerini yeşile boyayacağız. Buraya gelen farkı hemen hissedecek. O yollarda elektrikli araçlarımız ring yapacak. Bambaşka bir anlayış, bambaşka bir dünya."KUŞAKLARI BİRLEŞTİRDİKGenç OSD projesinin de eğitim yelpazesi içinde yer aldığım vurgulayan Bahar, "Şu anda 70 sanayicimizin çocuğu birlikte çalışıyor. Bu sanayimizin gelişmesi, şirketlerimizin sürekliliği açısından çok önemli. OSB’deki çoğu sanayicimiz bir başarı hikâyesi ile buraya gelmiş. Kendileri okuma fırsatı bulamamışlar ama çocuklarım en iyi üniversitelerde okutmuşlar. Şimdi o çocuklar icraat yapmaya çalışıyor. Çocuk uçuyor, babası da çok zor kazandı parasını tutmaya çalışıyor. Bu da arada ciddi bir kopukluk yaratıyor. İşte biz Genç OSD ile sorunları sıradanlaştırdık ve eğitimle, baba-çocuk arasında köprü kurduk. Bu çalışma şirketlerimizin geleceği açısından çok önemli" dedi.G-20 GİBİ ZİRVE PLANLIYORUZ2021 yılında Akdeniz Melek Yatırım Forumu'nun Antalya’da yapılacağını hatırlatan Bahar, forum çalışmaları ve diğer projelerle ilgili özetle şu bilgileri aktardı: "21 Akdeniz ülkesi ile birlikte G-20 havasında çok özel bir buluşma gerçekleştireceğiz. TGB'nin açılışını da aynı tarihte yapacağız. Yani tüm projelerimizin birbirinden besleniyor. Biz Antalya OSB’yi bir bütün olarak planlıyoruz. Tüm çalışmalarımızla ilgili komisyonlar kuruyoruz. O komisyonlar sanayicimiz için en iyi olana karar veriyor. Aksi halde sadece Ali Bahar’ın ruh haline göre yönetim yapılır bu da sürekliliği sağlayamazdı. Yaptığımız hiçbir projeyi ölçmeden kenara koymuyoruz. Yaptık neticesi ne? Kaynak mı israf ettik yoksa verimlilik mi elde ettik? Verdiğimiz eğitimlerle sanayicimize 3 Milyon TL eğitim girdisi sağlamışız. Daha önemlisi sanayicinin işçi sirkülasyonunu yüzde 17 geriletmişiz.”ÜCRETSİZ ENERJİ İMKÂNSIZ DEĞİL"Türkiye'deki OSB’lerin çatılarının güneş enerjisi paneli ile döşenmesini istiyoruz. Bunu yapmak için de 4 gereklilik var. Devlet OSB’lerin çatılarını özerkleştirecek. Bankalar o özerk hale gelen çatıya sadece orada kurulan güneş panellerinin değeri kadar kefalet alıp kredi verecek. OSB garantör olacak ve 7 yıl boyunca tasarruf edilen elektrik parası direkt olarak bankanın borcuna gidecek. Bankanın verdiği kredibilite sanayicinin şu andaki kredibilitesinin içine dahil edilmeyecek. Eğer bunu başarabilirsek OSB'de kullanılan elektriğin tamamını üretebilir hale geliriz. Bu da sanayicinin üzerindeki girdi maliyetlerini inanılmaz ölçüde düşürür. Biz bu proje için çok çalışıyoruz."2 YILDA 8 SAAT KESİNTİ"Kendi serasını kuran ilk OSB biziz. Yıllık 300 bin adet bitkiyi peyzaj çalışmaları için kendi seramızda üretiyor, ücretsiz veriyoruz. Şehirlerde ve kent içinde örnek alınıyor ve taklit ediliyoruz. Sadece taklitte sorun çıkıyor çünkü bizimle istişare etmeden yapılan işlerde eksiklikler çıkıyor. Ama buna kızmıyor üzülüyorum. 3 çevre ödülümüz var. 96 kişilik kreşimizi kurduk. Antalya OSB içinde 7/24 sağlık hizmeti var. Jandarma karakolunu yaptık. Ödüllü bir otelimiz var. Türkiye'nin en ucuz su ve elektriğini sanayicimize veriyoruz. 2 yıl içinde 8 saat elektrik kesintisi yaşandı ve hepsi kontrollü kesintilerdi. 2. itfaiye binamızı yapıyoruz. Bu yatırımla en uzak noktadaki yangına müdahale süremiz 6 dakikadan 3 dakikaya düşecek."YELİ OTOMOBİL SEVİNDİRİCİBir sanayici olarak yerli otomobil projesini destekliyorum. Her ne olursa olsun üretimden bahsediyoruz. Üretim her zaman iyi bir şeydir. Tasarımı da çok beğendim.İHRACAT İSTİHBARAT BİRİMİİhracat istihbarat birimimiz inanılmaz başarılı oldu. Bu birim sayesinde sanayicilerimiz, İranlı iş insanları ile 270 yüz yüze görüşme yaptı. Bu başarı başkalarının da dikkatini çekti. Şimdi başka yerlerden hizmet talepleri alıyoruz ve bunun planlamasını gerçekleştiriyoruz.KREDİ DESTEĞİNE İHTİYAÇ VARBorcunu düzenli ödeyen sanayi sicil belgesi sahibi sanayiciye KGF kefaletli kredi tanımlanmalı. Sürede 5 yıl olmalı. Bu yapılırsa üretim kendine gelir. Faizler düşmüşken bunu yapmalıyız. Rakam da 100 milyar TL olmalı.KIDEM TAZMİNATI AĞIR BİR YÜKKıdem tazminat ile ilgili yeni bir formül geliştirilmeli. Şu anda fabrikasını satsa tazminat bedelini ödeyemeyecek durumda sanayicilerimiz var.
Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın, Antalya Organize Sanayi Bölgesi organizasyonuyla gerçekleşen ‘Ekonomi, Finans, Teknoloji ve Siz’ adlı söyleşi programı, Antalya iş dünyasının buluşma noktası oldu. Antalya Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü İdari Hizmet Binası Atatürk Konferans Salonunda, Antalya OSB Başkanı Ali Bahar ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, İl Sanayi ve Teknoloji Müdürü Mahmut Kaplan, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Nejat Deniz, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Hakkı Bahar, Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu Başkanı Abdullah Erdoğan, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı M. Sadi Kan, Konyaaltı Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı İlhami Kaplan, Yörük Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Semih Beken, Antalya İşadamları Derneği Başkanı Ersan Göksan, Antalya Organize Sanayici İş İnsanları Derneği Başkanı Ahmet Kasapoğlu, Genç Organize Sanayi Derneği Başkanı Canan Gürkan, Antalya Madeni Eşya Sanatkarları Esnaf Odası Başkanı Mehmet Ali Gülaçtı, Bölge sanayicileri, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası meclis ve komite üyeleri, Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu ve meclis üyeleri ile birlikte çok sayıda iş insanı katıldı.ÜRETENE ÜVEY EVLAT MUAMELESİOldukça yoğun bir katılım ile gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmasını yapan Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, üreticinin üvey evlat muamelesi gördüğüne dikkat çekerek, “Öncelikle bizim sanayi-üretim ve ekonomi yapımızı bilimle izah edecek, akılla yönetecek ve sosyal adalet ile dağıtacak bir hale getirme zorunluluğumuz vardır. Maalesef bugün üreten, üvey evlat konumundadır. Türbülanstan en çok etkilenenler, istihdam sağlayan, üreten bizleriz” dedi.SANAYİCİNİN SORUNLARISanayicilerin karşılaştığı sorunlara değinen Başkan Bahar, “Bugün elektrik ve doğalgazı hemen sınırımızın yanında bulunan bir evden daha yüksek fiyatta kullanıyoruz. Yüzde 40’ları aşan faiz ile üzerimizdeki onlarca yük ile uğraşıyoruz. KGF ve kredilerde sübvansiyonlu yapılandırmalarda bulunulmasını, enerji fiyatlarında sanayicinin öncelikli olmasını, kıdem ve ihbar tazminatı yüklerinin fonla çözülmesini, üzerimizdeki atıl, kullanmadığımız istihdamın alınmasını, ihracat yapanın gerçekten yanında olunması gerektiğini her platformda dile getiriyoruz. Enflasyon baskısının TÜFE üzerinden, son ürün üzerinden yapılmasının ne büyük haksızlık olduğunu, bunun haksız rekabete yol açacağını, üretici milli firmaları zor duruma sokacağını anlatıyoruz. Desteklerin belli sektörlere ve son ürüne değil, üretime giren özellikle ihracat odaklı hammadde ve ara ürünlere uygulamasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.3 SAAT SÜRDÜBaşkan Bahar’ın ardından kürsüye çıkan Prof. Dr. Özgür Demirtaş, yaklaşık 3 saat süren sunumu kapsamında konuklara, Türkiye ve dünya ekonomisi, ticaret hayatı, Ar-Ge-inovasyon ve teknolojideki gelişmeler hakkında oldukça çarpıcı ve önemli bilgiler verdi.